Siz ikiyi bir ederseniz, O bir dediğinizi iki etmez
Enver NUGAY
İnsan bedensel yolculuk yapan bir ruhtur.
Aslı ruh olan insanın aslında tüm problemleri en başta
kendisini yanlış tanımasından ve yanlış tanımlamasından kaynaklanmaktadır.
Zaten tüm yanlışlar başlangıçlarla ilgilidir. Kendini bir beden olarak gören
insanın dış dünya ile tüm bağı ve ilişkisi bedensel bir içerikle sınırlı
kalmaya mahkum olmaktadır. Bir beden olduğu inancına saplanan insanın, beklentileri,
hayalleri, hedef ve korkuları bedensel bir eksende görünüm kazanıyor ve o
istikamette gerçek halini alıyor. Şunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır “en büyük yanılgı nedenimiz, bedenimiz”.
Aslının ruh olduğunu, ruhun da İlâhî bir nefes olduğunu,
İlâhî olanın hasta olmayacağını ve bozulmayacağını anlayan insan için beden,
sadece ruhun kendini ifade ederken, dış dünyayı deneyimlerken ve bir görünüm için
kullandığı araçsal bir seviyede varlık olarak anlamını bulacaktır. Bugün modern
bilimin özellikle epigenetik çalışmaların hastalıkların yaklaşık yüzde 75’inin
düşünsel sebeplere dayandığını tespit ettiğini göz önüne aldığımızda, iyileşme
ve şifa çalışmalarının doğru düşünme, doğru algı oluşturma ve doğru duygular
konusunda “denge” oluşturmak ile mümkün olduğunu anlamak hiç de zor
olmayacaktır.
Hayatın en ideal
formu; duygu, düşünce ve kendi varlık algımızla ilgili vicdanî bir denge
ile oluşturulur. Niyet ve şifa ise
bu çalışmaların başlangıç ve nihayet aşamalarını ifade eder. Her eylem
başlangıçta gerçek bir niyet ister, niyetin yapı taşı ruhsal bir enerji ve
yönelimdir. Bu farkındalığı oluşturan kimse daha niyet aşamasındayken
mucizelere tanıklık edebilir. Şifa ise, tüm güzellik, enerji, ilham, bilgi ve
şifanın kaynağı olan Allah katındadır. Her şeyin hazinesi onun yanında her
güzellik kaynak ve memba olarak onun yanındadır. Doğrusunu söylemek gerekirse,
tüm farkındalık ve gelişimler bir bilgi türüdür. O bilgiye Hak ile hakkıyla
ulaşan herkes amacı ne ise onun bilgisine erer.
Bu program katılımcılara, niyet ve şifa bilgisine ulaşmak
için takip edilmesi gereken gizemli, manevi ve enerjik bir güzergahı göstermeyi
hedeflemektedir. İnsanı bu büyük evrenin bir fihriste ve özeti hükmünde yaratan
Allah (cc), insanın içine gizlemiş olduğu kaynağın anahtarını bulmamızı
istiyor. O anahtar bulunduğunda isteyen şifanın, isteyen farkındalığın, isteyen
hikmetin, isteyen de ilhamın kapısını açabilecektir.
Bilinmelidir ki, kim olduğunu
hakikaten bilemeyen, kim olduğunu keşfedemeyen bir insan için ne yürünecek
esaslı bir yol ne de varılacak hakiki bir menzil vardır.
Ramazan ayında 3’er günlük aralarla geceleri saat 23oo’de
yapılacak ve 10 ders sürecek olan “Kuantum Niyet ve Kuantum Şifa” programı, en
etkili ve kudsî bir niyetle insanı kaynak ile bağlantılı hale getirerek şifa
bilgisi ile buluşmasına vesile oluyor.
Eğitim Platformu ; Google Meet (online)
İletişim ; 0
554 171 23 10 ( Büşra hn.)
Yaratıcı gücün bedensel varlığımızı bin bir nakış, yüz binler sanat ve milyarlarca şifre ile yaratmış olduğu artık kimse için bir sır değildir. İnsan bedeni öylesine gizemli ve sırlı bir kitap olarak yazılmıştır ki, bugün o sırların keşfedilebilmesi gibi bir imkan ile karşı karşıya bulunmaktayız. Genlerimizin bu süreçte nasıl ve neyden etkilendiğini bilmek elbette hayatımızı kolaylaştıracaktır. DNA-Değişimin Nurlu Anahtarı programı özgün ve mistik içeriği ile bize bu yolu ve bu yolda yol almanın kodlarını sunmaktadır.
inceleyinİnsanın yapması gereken en önemli şey, kendisine bu muhteşem krediyi açan ve ihsanda bulunan Yaradan’ının sistemi nasıl çalışıyor anlamak ve yararlanmak. Zaten dikkatli bir şekilde baktığınızda tarihteki inanılmaz tüm icat, keşif ve buluşların hikayelerinde mucize diye adlandırılan detaylar vardır. İşte bu, bilinçaltının gücünü devreye sokabilmiş insanların yaşamış olduğu kolaylık ya da mazhar oldukları ihsan olarak değerlendirilebilir.
inceleyinİnsan bedensel yolculuk yapan bir ruhtur. Aslı ruh olan insanın aslında tüm problemleri en başta kendisini yanlış tanımasından ve yanlış tanımlamasından kaynaklanmaktadır. Zaten tüm yanlışlar başlangıçlarla ilgilidir. Kendini bir beden olarak gören insanın dış dünya ile tüm bağı ve ilişkisi bedensel bir içerikle sınırlı kalmaya mahkum olmaktadır
inceleyinBu program, DKD-Temel eğitimi ile kazanılan farkındalık ve donanımların karakterimizde yerleşik hale gelmesi, neredeyse tüm reflekslerimizin bu farkındalık seviyesiyle oluşması ve en mühimi 7/24 sürekli derin farkındalık halinin devam ederek hep öğrenmek, hep fark etmek ve akış ve kabul dengesini daim tutmamızı sağlamayı hedeflemektedir.
inceleyinNewton ile temelleri atılan mekanik fizik kuramı, evreni mekanik ve kütlesel bir sistem olarak algılama esası üzerine dayanıyordu. Ağırlık, kütle, yerçekimi ve optik yasaları keşfeden Newton’un mekanik fizik anlayışı daha sonra hem felsefi olarak yaşamsal bir karşılık hem de teknolojik olarak endüstri devriminin oluşmasıyla karşılık bulmuştur.
inceleyinNeden hayatımızın en büyük sorunu “istikrarsızlık”tır. Neden defalarca karar değiştirir ya da aldığımız kararları bir türlü uygulayamayız. Ya da neden bazen kendimizi tanıyamayız. Verdiğimiz sözler neden bazen önemini kaybeder. Hayatımızın en önemli şeyi ya da vazgeçilmezimiz olan kişi/lerden nasıl olur da bir anda vazgeçeriz. Neden bazen en yakınlarımızdan “artık seni tanıyamıyorum” benzeri sözler işitiriz.
inceleyin